TR EN AR FA
 
İnternet sitemizde yer alan yayınlar, düşünce yazıları niteliğinde olup yazarların ele aldıkları konu hakkındaki bireysel görüşlerini yansıtmaktadır; düşünce ve ifade özgürlüğüne inanan bir Büro olarak her türlü fikre saygı ve dile getirilmelerinden memnuniyet duyuyoruz. Sitemizdeki yazı ve makalelerde yer alan bilgileri spesifik bir hukuki uyuşmazlığa uygulamadan önce mutlaka bir Avukata danışmanızı tavsiye ederiz.

Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası Sistemine İlişkin 19.08.2020 Tarihli Değişiklik Tebliğ

I. GENEL OLARAK TİCARİ ALACAK SİGORTALARI

Ticari Alacak Sigortaları, sigortalı işletmelerin alacaklarını tahsil edememeleri durumunda, alacağın ödenmemesine bağlı olarak ortaya çıkabilecek kayıpları tazmin eden sigorta türüdür. Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta şirketleri, Ticari Alacak Sigortaları ile firmaların gerek yurt içi gerekse yurt dışı satışlarından doğan alacaklarının tahsilat riskini teminat altına almaktadır.[i] Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası Sistemi ise, 04/06/2018 tarihli ve 2018/11892 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile oluşturulan, devlet tarafından sigorta şirketleri aracılığıyla sunulan yeni bir sigorta uygulama sistemidir. Bu sistemin usul ve esasları, 24 Aralık 2018 tarihli Küçük Ve Orta Ölçekli İşletmelere Yönelik Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası Tarife Ve Talimat Tebliği ile düzenlenmiştir. Buna göre, sigortalı işletmelerin herhangi bir teminata bağlanmamış, yurtiçinde yaptıkları vadeli satışlarından doğan alacaklarının ödenmeme riski teminat altına alınmakta ve riskin gerçekleşmesi (alacağın tahsil edilememesi) durumunda ödenecek tazminatın önemli bir kısmı Devlet Destekli Alacak Sigortası Havuzu tarafından karşılanmaktadır.

Sistem kapsamında düzenlenen Alacak Sigortaları çerçevesinde kapsama alınan ticari riskler; alıcı firmanın mal/hizmet bedelini ödeyememesi, iflası, borç ödemekten acze düşmesi, tasfiyesi veya hakkında konkordato kararı alınması veya hukuki olarak benzeri bir yasal yola başvurması, satıcı firmadan kaynaklanmayan nedenlerle alıcı firmanın kendisine sevk edilen malları kabul etmemesi veya edememesi, malların iade alınması edilmesi ve benzeri hallerden doğan risklerdir. Bu kapsamda Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortasından yararlanan sigortalı işletmenin yaptığı belirli satışlardan doğan alacağın tahsil edilememesi veya edilemeyeceğinin anlaşılması durumunda zararın giderilmesi amaçlanmaktadır.[ii]Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası Sisteminden, 18/11/2005 tarihli Resmi. Gazete ‘de yayımlanan “Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkındaki Yönetmelik”te tanımlanan işletmelerden, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen koşulları sağlayan KOBİ'ler yararlanabilmektedir. Bununla beraber, sistem kapsamına ilişkin olarak sigortalardan yararlanabilecek işletmeler için öngörülen kriterler ve sair hususlara ilişkin olarak belirli değişiklikler getirilmiş olup aşağıda bunlara değinilecektir.

II. SİGORTA SİSTEMİNİ DÜZENLEYEN TEBLİĞDE GÜNCEL DEĞİŞİKLİKLER

Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortalarının şartları, kapsamı ve sistematiği 24 Aralık 2018 tarihli Küçük Ve Orta Ölçekli İşletmelere Yönelik Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası Tarife Ve Talimat Tebliği ile düzenlenmiştir. Bu Tebliğ, (aşağıda “Asıl Tebliğ” olarak anılacaktır) yayım tarihinden itibaren sair değişikliklere uğramıştır. Tebliğdeki ilk değişiklik 27 Mart 2019 tarihinde yayımlanan birinci değişiklik tebliği ile gerçekleşmiş, daha sonra - bulunduğumuz yıl içerisinde gerçekleşen olağanüstü koşulların da vesilesiyle - 25 Mart 2020 tarihinde yayımlanan tebliğ ile yeni eklemler ve düzenlemeler yapılmıştır. 25 Mart 2020 tarihli Tebliğ ile yapılan yeni düzenlemeler ile sistemin daha ayrıntılı şekilde açıklandığı bir önceki yazımız için bkz. Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası Sisteminde Güncel Gelişmeler ve Reasürans Desteği.

Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortaları Sistemi üzerinde yapılan üçüncü yenileme, işbu yazının da konusunu oluşturan 19 Ağustos 2020 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren değişiklik tebliği ile gerçekleşmiştir. Yeni tebliğ ile önceki değişikliklerin üzerine yeniden bazı düzenlemeler yapılarak sistemin işleyişine dair bazı değişikliklere gidilmiş olup bu değişikliklerin sistem kapsamında sağlanacak sigortalar üzerinde ciddi fark yaratabilecek yenilikler içerdiğini söylemek mümkündür. Tebliğ hükümlerine getirilen düzenlemeler ise aşağıdaki gibidir:

§ İlk olarak belirtmek gerekir ki, Asıl Tebliğ ve önceki tarihli değişiklik tebliğleri Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanmış ve sigortalara ilişkin hükümlerin Bakanlık tarafından yürütüleceği belirlenmiş ise de, 19 Ağustos tarihli son Tebliğ Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yayımlanmış ve uygulanması bu kuruma bağlanmıştır. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu, 18.10.2019 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlanan ve yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ilişkili olmak üzere kurulmuş bir kurumdur.

§ Bununla beraber yeni tarihli Tebliğ ile yapılan ilk hüküm değişikliği, Sigortalardan yararlanacak işletmelerin belirlenme kriterlerine ilişkin 2. Maddesine yapılan ekleme ile gerçekleştirilmiştir: “Alacak Sigortaları, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelikte yer alan yıllık net satış hasılatı veya mali bilanço rakamı dikkate alınarak belirlenecek mikro ve küçük işletmelerden aşağıda belirtilen koşulları sağlayanlara sunulur.” Maddeye eklenen bu ibare ile Ticari Alacak Sigortalarından yararlanacak işletmeler hakkında yapılacak risk değerlendirilmelerinde işletmenin cirosunun yanında yıllık mali bilançosunun da hesaba katılacağı öngörülmüştür.

§ Tebliğin 2. Maddesinin (ç) fıkrasında yer alan “Bir önceki mali yıldaki yıllık net satış hasılatının yüz yirmi beş milyon Türk Lirasından (dâhil) az olması.” şartı, “Bir önceki mali yılda yurtiçi satışlardan elde ettiği cirosunun yüz yirmi beş milyon Türk Lirasından (dâhil) az olması.” olarak değiştirilmiştir. Dolayısıyla bu tebliğin yayın tarihinden itibaren yapılacak Ticari Alacak Sigortası başvuruların değerlendirilmesinde, işletmenin bir önceki mali yılda yaptığı yurtiçi satışlardan elde ettiği cirosu olacak, işletmenin yurtdışı satışlarından elde ettiği gelirler Ticari Alacak Sigortası kriterlerinin değerlendirilmesinde gözetilmeyecektir. Dolayısıyla, Tebliğin ilk hali ve daha önceki değişiklikler ile birlikte, Ticari Alacak Sigortalarından yararlanabilen işletmelerin tanımının şu şekilde revize edilmiş olduğu söylenebilmektedir;

Basit usul dışında vergilendirilmek ve sigorta başvuru tarihinden en az 2 yıl önce kurulmuş olmak şartıyla; vergi ve SGK borcu bulunmayan ve Olağandışı Riskler Yönetim Merkezi tarafından belirlenen risk değerlendirme kriterlerini sağlayan,

- Yıllık yurtiçi satışlardan elde ettiği cirosu 3 milyon TL’den az olan mikro işletmeler,

- Yıllık yurtiçi satışlardan elde ettiği cirosu 25 milyon TL’den az olan küçük işletmeler ve

- Yıllık yurtiçi satışlardan elde ettiği cirosu 125 milyon TL’den az olan orta büyüklükteki işletmeler.

§ Ancak Tebliğe eklenen yeni bir hüküm ile bu şartlara önemli ve kökten bir değişiklik daha getirilmiştir. Tebliğin 2. Madde’sine bir fıkra daha eklenerek “Merkez, gerekli görmesi halinde, 1 inci maddenin (ç) bendinde yer alan tutarı her bir başvuru için yüzde 20’sine kadar artırabilir.” hükmü yürürlüğe konmuştur. Bu fıkra hükmü ile yukarıda bahsedilen 125 milyon TL değerindeki azami ciro tutarının her bir başvuru için arttırılabileceği, aslında bu azami tutarın her başvuru için bağlayıcı olmadığı hüküm altına alınmıştır. Merkeze her başvuru için azami ciro sınırını %20 oranında arttırma yetkisi tanınarak, yıllık yurtiçi satış hasılatının 125 Milyondan fazla olan işletmelerin de Merkezin inisiyatifine bağlı olarak Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortalarından yararlanabileceği öngörülmüştür.

§ Asıl Tebliğ’in 5. Maddesi’nde yer alan ve alıcının cirosuna göre azami teminat tutarlarını belirleyen tabloya eklenen bir dipnot ile birlikte, Merkez tarafından yukarıda bahsedildiği gibi ciro sınırı yükseltilen alıcılara tanınacak kredilerde net prim ve azami teminat tutarının 100 Milyon TL-125 Milyon TL arası ciro için uygulanan oranlar ile aynı şekilde hesaplanacağı belirtilmiştir. Yani yukarıda bahsedildiği gibi Merkezin inisiyatifinden yararlanan işletmeler, normal şartlar altında kredi tanınan işletmelerden ayrı bir muameleye tabii tutulmayacaktır.

§ Asıl Tebliğ’in 7. Maddesi’nde yer alan ve alıcının cirosuna göre azami kredi limitini belirleyen tabloya eklenen bir dipnot ile birlikte Merkez tarafından yukarıda bahsedildiği gibi ciro sınırı yükseltilen alıcılarda tanınacak kredilerde sağlanacak azami kredi limiti, 750.000 TL olarak belirlenmiştir.

§ Tebliğ’in 4. Maddesi’nin 2. Fıkrasında yapılan değişiklik ile Alacak sigortası kapsamında teminat verilecek alıcıların belirlenmesinde yapılacak risk değerlendirmesine ilişkin teklif aşamasındaki sorgulama ücreti ve Sigorta sözleşmesinin düzenlenmesi durumundaki izleme ücreti, risk değerlendirmesi yapılan her bir alıcı için (KDV dahil 10 TL iken) KDV dahil 15 TL olarak değiştirilmiştir.

§ 25 Mart 2020 tarihli tebliğ ile yürürlüğe giren Geçici 1. Madde, 19.08.2020 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlükten kaldırılan bu madde, cirosu 40 Milyon TL’den az olan ve cirosu 40 Milyon TL – 125 Milyon TL arasında olan orta büyüklükteki işletmelere 25 Nisan ve 1 Nisan 2020 tarihi itibariyle Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası sunulacağını duyurmakta idi. Bu madde hükmünün artık önemini yitirmesi nedeniyle yürürlükten kaldırılmıştır.

§ 27 Mart 2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan tebliğ ile yürürlüğe girmiş olan ve mevcut bulunan Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası poliçeleri için geçerli olan azami teminat tutarlarının Tebliğ’in 5. Maddesindeki tabloya göre belirleneceğini düzenleyen Geçici 2. Madde, 19.08.2020 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmıştır.

§ Tebliğ’in 9. Maddesi’nin 1. Fırkasında yapılan bir başka değişiklik ile, sistem kapsamında düzenlenen poliçelere uygulanacak komisyon ücreti, prim tutarı üzerinden %12 oranı ile hesaplanırken, bu oran %15 olarak değiştirilmiştir. Bununla beraber poliçenin prim tutarının asgari %9’u sigorta şirketi tarafından sigorta aracısına ödenirken bu oran %12 olarak yenilenmiştir.

III. SONUÇ

2018 yılında ülkemize kazandırılmış olan Destekli Ticari Alacak Sigortaları Sistemi, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle üzerinden geçen az zamana rağmen dikkate değer değişikliklere uğramıştır. Sigorta sağlanmasına bağlanan kriterler, teminat tutarları, risk analizi ve kredi limitleri üzerine yapılan değişiklikler, reasürans desteği (bkz: 30/03/2020 tarihli, 31084 Sayılı CB Kararı) gibi yenilikler ile Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortaları Sistemi’nin işleyişi ve hükümleri yeni bir hale evrilmiştir. Tüm değişiklikler ile ortaya çıkan son halinin, daha esnek kriterlere bağlanmış ve daha geniş kapsamlı bir sigortalama sistemi olduğunu söylemek mümkündür.



[i]Dr. Banu Erkök&Bekir S. Yıldırım, 2019, Bankacılar Dergisi Sayı 108, Alacak Sigortasında Reasürans Uygulamaları

[ii] Bkz. Kredi Sigortası Genel Şartları

Yol Tarifi