TR EN AR FA
 
İnternet sitemizde yer alan yayınlar, düşünce yazıları niteliğinde olup yazarların ele aldıkları konu hakkındaki bireysel görüşlerini yansıtmaktadır; düşünce ve ifade özgürlüğüne inanan bir Büro olarak her türlü fikre saygı ve dile getirilmelerinden memnuniyet duyuyoruz. Sitemizdeki yazı ve makalelerde yer alan bilgileri spesifik bir hukuki uyuşmazlığa uygulamadan önce mutlaka bir Avukata danışmanızı tavsiye ederiz.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULUNUN 22/09/2021 TARİHLİ 2021/2 ESAS 2021/4 KARAR SAYILI KARARI [1] BAĞLAMINDA ELEKTRONİK TEBLİGATIN YAPILDIĞININ MUHATABA BİLDİRİLMEMESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ*

Av. Ramazan AKINCI*

I. GİRİŞ

Uyuşmazlık, muhatap tarafından Vergi Dairesi aleyhine açılan davada, elektronik tebligat adresine yapılan tebligata ilişkin bilgilendirmenin yapılmamasının tebligatın geçerliğine etki edip etmeyeceğinden ibarettir.

II. TANIM

Tebligat, Türk Dil Kurumu’nda “bildirim” anlamına[2] gelmektedir. Adli ve idari makamların yapmış olduğu iş ve işlemleri, usulüne uygun olarak bildirmek için yapılan resmi belgelendirme işlemidir. Tebligat yapılması birtakım sonuçlara yol açtığından, tebliğ işleminin mevzuatın emredici hükümlerine uygun yapılmasının hukuk düzeninde önemi büyüktür. Çalışmamızda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu[3], 7201 sayılı Tebligat Kanunu[4] ve 30617 sayılı Elektronik Tebligat Yönetmeliği[5] uyarınca elektronik tebligat yapıldığının muhataba bildirilmemesi değerlendirilecektir.

III. İLGİLİ MEVZUAT

213 sayılı Vergi Usul Kanunun (bundan sonra kısaca “Vergi Usul Kanunu”) 107/A maddesi “Bu Kanun hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, 93 üncü maddede sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabilir.” hükmünü ihtiva etmektedir. Aynı maddenin; ikinci fıkrası ile tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihten itibaren beş gün sonra yapılacağı, üçüncü fıkrası ile de elektronik tebligata ilişkin usul ve esasların belirlenmesine ilişkin Maliye Bakanlığı’nın yetkili olduğu belirlenmiştir. Uyuşmazlık konusu sorunun çözümü Vergi Usul Kanununda yer almadığından konuyla alakalı diğer kanuni metinlerin incelenmesi gerekmektedir.

7201 sayılı Tebligat Kanununun (bundan sonra kısaca “Tebligat Kanunu”) 1. maddesi “Kazaî merciler, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile vakıf yükseköğretim kurumları, il özel idareleri, belediyeler, köy hükmî şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından yapılacak elektronik ortam da dâhil tüm tebligat, bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılır.” hükmünü ihtiva etmektedir. Maliye Bakanlığı, işbu kanun maddesinde yer alan kurumlardan olduğundan Tebligat Kanunu uygulama alanı bulmaktadır.

Yukarıda da belirtildiği üzere genel kanun niteliğinde olan Vergi Usul Kanununda elektronik tebligat yapıldığının muhataba bildirilmemesi durumunda tebligatın geçerliliğine ilişkin değerlendirme yapılabilecek hüküm bulunmamaktadır. Tebligat Kanunu 51. maddesi “Mali tebliğler, kendi kanunlarında sarahat bulunmayan hallerde, bu kanunun umumi hükümlerine tevfikan yapılır.” hükmü bu aşamada devreye girmektedir.

Tebligat Kanunu 7/a maddesinin; birinci fıkrası ile elektronik tebligat yapılması zorunlu bulunan kişi ve kurumları sıralamış, ikinci fıkrası ile de birinci fıkranın kapsamı dışında kalan kişilere talepleri halinde elektronik tebligat adresi verilmesi halinde, tebligatın bu adrese yapılmasını zorunlu kılmıştır. Tebligat Kanunu 7/a maddesi 6. fıkrasındaki “Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” hükmü doğrultusunda 06/12/2019 tarihli 30617 sayılı Elektronik Tebligat Kanunu Yönetmeliği (bundan sonra kısaca “Elektronik Tebligat Yönetmeliği”) 01/01/2019’da yürürlüğe girmiştir. Elektronik Tebligat Kanunu Yönetmeliğinin “Muhatabın Bilgilendirilmesi” başlıklı 10. maddesinde;

(1) Elektronik tebligat adresine elektronik tebligat mesajı ulaştığı konusunda bilgilendirilmek isteyen muhatap, elektronik posta adresini veya kısa mesaj alma özelliği olan bir telefon numarasını PTT’ye bildirir.

(2) Elektronik tebligat, muhatabın adresine ulaştığı anda PTT tarafından muhataba bilgilendirme mesajı iletilir. Bu mesaj kısa mesaj alma özelliği olan telefona ücreti mukabilinde, elektronik posta adresine ise ücretsiz olarak iletilir.

(3) Bu madde kapsamındaki bilgilendirmelerin herhangi bir nedenle yapılamamış veya geç yapılmış olması, tebligatın geçerliliğini etkilemez.

(4) Muhatabın bu madde kapsamında bilgilendirilmesine ilişkin işlem kayıtları UETS tarafından tutulur.

şeklinde düzenleme yapılmıştır. Maddenin ilk iki fıkrası ile elektronik tebligata ilişkin bilgilendirilmek isteyen muhatabın; elektronik tebligat ya da telefon numarasını PTT’ye iletmesi halinde, elektronik tebligat ulaştığında muhatabın bilgilendirileceği ifade edilmiştir. Anılan maddenin üçüncü fıkrası ile de muhataba elektronik tebligat yapıldığına ilişkin bildirimin herhangi bir sebeple yapıl(a)mamasının tebligatın geçerliliğine etki etmeyeceği açık olarak düzenlenmiştir.

IV. DANIŞTAY KARARI VE GEREKÇESİ

Vergi Usul Kanununda açık hüküm bulunmayan hallerde Tebligat Kanununun 51. maddesi gereğince, uyuşmazlık konusu olayda Tebligat Kanunu hükümlerinin tatbiki gerekmektedir. Muhataba elektronik tebligat gönderilmesi ile ilgili muhataba bilgilendirilme yapılmasına ilişkin ilk hüküm 01/01/2019’dayürürlüğegiren Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 10. maddesi ile düzenlenmiştir. Bu maddede elektronik tebligat yapıldığı hususunda bilgilendirilmek istenen muhatabın, elektronik posta adresi ya da telefon numarasını PTT’ye iletmesi halinde elektronik tebligata ilişkin bilgilendirileceği ve bu bilgilendirmenin herhangi bir nedenle yapılmaması ya da geç yapılmasının tebligatın geçerliliğine etki etmeyeceğini düzenlenmiştir. Konuyla alakalı bir diğer düzenleme ise 19/10/2019’da yürürlüğe giren 511 Sıra No’lu Genel Tebliğ’in[6] 3. maddesinin ikinci fıkrasında, “elektronik tebligatın yapıldığının muhataba bildirilebileceği ancak bildirilmemesinin tebligatın geçerliliğini etkilemeyeceği” şeklindedir.

Vergi Usul Kanunu 359/A maddesinin ikinci fıkrası “Elektronik ortamda tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.” hükmünün iptali için açılan davada Anayasa Mahkemesi tarafından verilen 2018/144 Esas 2019/72 Karar sayılı 19/09/2019 tarihli karar[7] ile itiraz konusu kuralın muhataplara öncelikle elektronik posta adreslerini belirli aralıklara kontrol etme yükümlülüğü yüklediğini, anılan yükümlülüğe beşer günlük aralıklarla uyulduğu takdirde hak kaybı olmayacağını ifade ederek iptal talebini reddetmiştir. Danıştay gerekçesini oluştururken bu karara da dayanarak ve mevzuatta elektronik tebligat yapıldığına ilişkin bilgilendirme yapılmasına ilişkin zorunlu hüküm olmaması hatta tebligat yapıldığına ilişkin bilgilendirmenin yapılmamasının tebligatın geçerliliğine etki etmeyeceği açıkça düzenlenmesi karşısında, tebligata bağlanan sonuçlar öğrenme ve bilgilendirme mesajı/maili ile değil, elektronik tebligatın muhatabın adresine ulaştığı günden beş gün sonra yapılmış sayılacağına karar vermiştir.

V. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Hukuk kuralını oluşturan sözcüklerin çözümlenmesi ve buna göre kuraldaki anlamının saptanması şeklinde yapılan yoruma lafzi yorum denmektedir. Kanunun her yorumunda lâfzî yöntemin (interpretation litterale) kullanılması kaçınılmazdır. Söz olmadan kural olmayacağına göre; yorum için, işe sözcüklerden başlamak gerekir. Kuralın önce sözüne bakılacak, sonra bunun yasanın ilgili bölümündeki yeri, konumu ve öteki kurallarla ve yasalarla olan ilişkisi göz önünde tutularak bir değerlendirme yapılacaktır. Böylece söze göre saptanan anlamın doğruluğu kesinleşecektir. Kanunun sözünden uzaklaşarak, fazla genişletici yorumlar yapılmaması “Verba sunt indices animi” (kelimeler niyetlerin göstergesidir) temel ilkesiyle ifade edilmektedir.

Değerlendirmeye konu Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin 10. maddesinin 3. fıkrası Bu madde kapsamındaki bilgilendirmelerin herhangi bir nedenle yapılamamış veya geç yapılmış olması, tebligatın geçerliliğini etkilemez.”hükmünün lafzından elektronik tebligatın yapıldığının muhataba bildirilmemesinin, tebligatın geçerliliğine halel getirmeyeceği açık ve net olarak düzenlenmiştir. Girişte de ifade edildiği üzere tebligat, Türk Dil Kurumu’nda “bildirim” anlamına gelmektedir. Tebligatın yapıldığına ilişkin bilgilendirmenin yapılıp yapılmadığının bildirim ile ilgisi bulunmadığından, bu durumun tebligatın esasına etki etmesi düşünülemez niteliktedir. Anılan hüküm şarta tabi olmadığından, diğer mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil etmediğinden, hukuki belirlilik ilkesine aykırılık teşkil etmediğinden ve Anayasa Mahkemesi tarafından verilen 2018/144 Esas 2019/72 Karar sayılı 19/09/2019 tarihli kararı ile Vergi Usul Kanunu 359/A maddesinin ikinci fıkrası “Elektronik ortamda tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.” hükmü iptal edilmeyerek, sürenin başlangıcının bildirime değil, elektronik tebligatın muhatabın adresine ulaşılmasını esas alan Danıştay kararı yerindedir.

19/11/2021

Saygılarımızla,

Yüksel/Yerkel &Partners Law Office



[1] https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/11/20211117-4.pdf

[2] https://sozluk.gov.tr/

[3] https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.4.213.pdf

[4] https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.7201.pdf

[5] https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/12/20181206-2.htm

[6] https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/10/20191019-7.htm

[7] https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/11/20191126-8.pdf

Yol Tarifi